GAMENİMA

DUKE NUKEM : FOREVER

Duke Nukem’ı, eminim, oyun dünyasıyla içli dışlı olan herkes tanıyordur, en azından son 1 sene içindeki Duke Nukem: Forever haberlerinden efsane oyun hakkında biraz da olsa bilgi edinilmiştir diye düşünüyorum. Peki, bilmeyenler, yeni jenerasyondan olanlar için kimdir bu Duke Nukem? Daha önce dünyayı bir kez uzaylılardan kurtarmış, egosu tavan yapmış, kızlara inanılmaz bir sevgi besleyen, puro içmeyi ve sakız çiğnemeyi fazlasıyla seven tam anlamıyla bir anti-kahramandır kendisi.

13.5 senedir sevenlerini bekleten Duke Nukem, şüphesiz oyun tarihinin en efsane karakterlerinden biri. Çıktığı dönemde, rakipleri arasından: mizah anlayışı, içeriği ve farklı oynanabilirliğiyle kolaylıkla sıyrılmayı başarmıştı. Demek istediğim o yıllarda başka bir oyunda striptiz yapan kızlar, ilginç bir üslup ve espri görmeniz mümkün değildi. Duke Nukem’ın kendine has espri anlayışı ve karakterin kendine olan aşırı özgüveni onu efsane haline getiren etmenlerden yalnızca bir kaçı. Duke Nukem 3D’yi bir FPS oyunu olarak ele aldığımızda da –o dönemin şartlarına göre- kesinlikle çok çok iyiydi demek mümkün. Oyuncuların çevreyle bu denli bir etkileşime girdiği şimdiyse bizlere son derece sıradan gelen eylemler o yıllarda bulunmaz bir nimetti.



 



Gelelim Duke Nukem Forever’a (DNF)... Oyun tarihinin en çok beklenen oyunu olma özelliğine sahip olan DNF, bugüne kadar çok çeşitli aşamalardan geçti. İlk olarak 97 yılının Nisan ayında duyurulan DNF, o günlerden bugüne binbir türlü değişimle gelebildi. Önce Quake II grafik motoruyla yapımına başlanan oyun, bugün Unreal 2.5 motoruyla piyasada. Evet, yanlış duymadınız, 3D Realms’in bir türlü bitiremediği işi, Gearbox Software “Ben bu özlemi bitiririm arkadaş!” diyerek tamamladı.

İncelemeye geçmesine geçeceğim, ama ondan önce yapacağım bir uyarı var. DNF kesinlikle “Milyon satalım, piyasayı ele geçirelim, COD’u tahtından indirelim” düşüncesinde yapılmış bir oyun değil. DNF’in böyle bir iddiası yok, oyun hızlı bir şekilde tamamlanmış ve seriyi yıllardır bekleyen oyuncuları mutlu etmek hedeflenmiş. İzninizle girişi kısa kesip yıllardır beklenen DNF’e geçmek istiyorum. “Kral” geri döndü, peki bekleneni verebildi mi?

Senaryoyu kısaca özetlersek, Duke’un sözleriyle; "It's time to kick some ass and chew bubble gum, and I'm all outta gum." diyebiliriz. Senaryo olarak tam bir “B Movie” yi andıran DNF, oldukça klişe. Duke Nukem’ı daha önce alt edemeyen uzaylı istilacılar intikam alma peşindedir ve toplarıyla, tüfekleriyle saldırıya geçerler. Duke’un kızlarına ve Duke’un şehrine iki kere düşünmeden saldırmak? Hiç sanmıyorum, yanlış adama çattılar! Her ne kadar senaryo basit ve klişe olsa da kesinlikle sizi oyundan soğutmuyor, kopartmıyor. Ee tabii bunda da en büyük faktör Duke Nukem’a ait. Oyuna kaba mizah ve ince espriler ustalıkla yerleştirilmiş. Öncelikle oyunda ağır bir dil kullanılmış, ESRB tarafından “Strong Language” etiketi yapıştırılan DNF’i içerdiği bolca küfür, açıklık, şiddet nedeniyle ancak ve ancak yetişkinlere tavsiye edebiliriz. Duke Nukem, kendine has üslubu, literatüre geçen efsane cümleleri ve diğer karakterleriyle kesinlikle eğlendiriyor. Bunun yanında yabancı oyuncuların “parody” olarak ifade ettiği, bizimse “gönderme” dediğimiz bolca ince espri de bulunuyor. Halo, Inception, Lost, World of Warcraft, Hulk Hogan, Portal, Half Life gibi bir çok yapım ve kişiye inceden “dokunduran” Duke Nukem Forever, kendiyle dahi dalga geçmeyi ihmal etmiyor. Bunlarla ilgili fazla konuşup “spoiler” vermek istemiyorum; ama World of Warcraft’la ilgili şunu diyebilirim; “Dammit Leeroy”.


...GAMENİMA... Kerimin Oyun Alanı:
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol